Perşembe, Aralık 31, 2009

buralardan kaçasım var



mesai yi kısa kesip
çıkasım var...

binip arabama evime gidesim var
eve vardığımda
üzerimde eşofmanlarla
dizilere gömülesim var...

hadi bakalım
adet yerini bulsun
hepinize iyi yıllar

Çarşamba, Aralık 30, 2009

yeni yıl ruhu



ne zaman kaybettim
nereye koydum da unuttum
hatırlayamıyorum
ama yok

belleğimin sağında solunda
ortasında ucunda hiçbir yerinde yok
ne bir yeni yıl heyecanı
nede yeni yıla yüklenen bireysel istekler

benim farklı heycanlarım var
yeni yep yeniler
hem heycanlanıyorum
hemde kendime şaşırıyorum
yine bekle ve gör stratejisine sığınıyorum


25 aralığı işaretlemiştim
9 ocakda 1 virgül koyacağım...

Salı, Aralık 29, 2009

periler akşamda gelin emi


blog fareliği yaparken
bengi gencer i buldum...

ilham verici
eğlendirici çizimler

bloğu aşağı doğru kaydırırken birden
tam kendi ruh halimi yakaladım
ekrandan bana bakarken

üzerimde pj
ilham perileri
beni ayartmaya çalışıyor

akşam eve gidip iki çizittiresim geldi

Pazartesi, Aralık 28, 2009

değişim

haber alındı
seçim yapıldı
bekleyiş başladı...

ayrıntılar 
nasıl yazılmalı 
henüz karara bağlanmadı...

Cuma, Aralık 25, 2009

25.12.2009


düşünmek
istediğine karar verip
araştırmak
bakmak bulmak
seçenekleri gün geçtikçe çoğaltmak

kararsız kalmak
aralarında seçememek
ve sonunda vazgeçme aşamasına gelmek...

durumları analiz etmek
en doğruyu bulmaya çalışmak..


ha birde bu güne bir işaret koymak

Çarşamba, Aralık 23, 2009

kocaman bir krizi atlattım




1 telefonla işin rengi bu kadar mı değişir!
3 gün önce yapılmış hatayı geri almak bu kadar mı komplike olur

masam savaş alanına dönsede 
geçti 
bitti şükür


 

Salı, Aralık 22, 2009

mavi defter



niyetim savaş açmak değil elektroniğe
belki biraz nostarji
biraz doku hissi
eh ucundanda biraz telaş 
gelecekte elle tutulma isteği

ama huyum garip
kıyamam öyle kolay kolay
çizmeye yazmaya deftere
ya çirkin olursa diye

burada yazarken 
pııırt diye tek kalemde
rezil etme riski yok ya
rahat rahat

ki bana göre epey sıradışı
yaz postala yaz postala
tabi imla hatalarına bakıp
fazla abartılı anlatım bozukluklarına 
var ufak tefek müdahale...

umarım kıyarım mavi seyehat defterime
hem yazarım hemde çizerim 
içimden geçtiğince

merak etmeyin
azıcık kendimi tanıyorsam
çekip çekip fotoğraflarını sayfaların
dayanamam buraya da koyarım ben

Pazartesi, Aralık 21, 2009

bir sarı rüzgar esti



bir sarı rüzgar esti haftasonu ankarada
cmts sabahın köründe uyandırdım
sağnak yağışın altında aldım onu
güneş açınca indirdim arabadan
sürükleyerek fotokopi çektirmeye götürüp
saati gelince uzaya gönderdim...

tam vaktinde 3 kişi olarak döndü geri
karnımızı doyurup
bir güzel dolandırdım 2sini
eve dönüp 1 çayın üzerine
koşturarak çıkardı beni
gece 4 e kadar süren
avatar görsel şöleninin üzerine
pazar sabahı kalkmak zor oldu elbette

Cuma, Aralık 18, 2009

cumanın hatrına




ruhumun halini değiştirdim
sayfada da şarkımı güncelledim...

Perşembe, Aralık 17, 2009

iyiki doğdun koc'A



o kadar zor dayandım
o kadar sıktım ki dişimi dün 
hemde bütün gün

huyumdur
özel günlere 1 hafta önceden (oda en geç) hazır olmak
sonrada hediyeyi vermemek için özel çaba sarfetmek
eskiden hiç bekleyemezdim
artık beklemeyi öğrendim

ben mayıs çocuğuyum ya 
aralıkda doğmak hala garibime gidiyor
yılın ilk pırıltılı günlerinde benim doğum günüm
o sebepden doğanın da hediyeleri oluyor bence bana

bazen tıpkı benim gibi
sabırsızlanıp erken verdiği
bazen de hazırlamakta geciktiği 

bu gün karanlık
gökyüzü yağmurlu
yerler çamurlu...

ama mühim olan sendeki aydınlık
nice nice mutlu, birlikte, huzurlu ve güzel yıllara
iyiki doğmuşsun koc'A


Çarşamba, Aralık 16, 2009

...

uzun uzun yazmak istiyorum
yazamıyorum
ya telefon çalıyor
yada biri birşeyler soruyor

sonunda vazgeçiyorum ama
bir dipnot koymadan da kapatamıyorum...

16/12/2009...
yoğun, düne göre daha sıcak
ama griliğinden kış olduğu herhalinden belli olan
kara ankara günü

mesainin sonuna yaklaşırken 
yavaş yavaş
gecenin rengi selamlıyor gökyüzünü
damga sesi geliyor karşı masadan
otomatik tık tık
koşturanlar
telefona cevap verenler
ziyarete gelenler
kontrol için biriken listeler


köşesi parafımı taşıyan yazılar
olanlar olmayanlar
tekrar basılanlar
buruşturulup atılanlar
müsvette kağıt olarak masamda kalanlar
köşesine çizdiklerimle
bana benzeyip ben olanlar...


koşturmacanın dışına çekilip kendime bakışım
ortasında kalıp ne yaptığımı anlayamayışım
her gün 8 saat
evin kapısına anahtarı sokana dek
bu kim olduğunu bilemeyiş
ve her sabah kendini tekrarlayış

Salı, Aralık 15, 2009

zorlada olsa


hallettim..
yaklaşık 10 şikayetle
ayda tonlarca parayı neden aldıklarını
nereye kullandıklarını bilmediğim digiturk ailesinin
kullanışlı kutu sahibi üyeler topluluğuna katılmayı başardım...

teknik servis elinde benim kutunun aynısıyla gelince
alevleri gözümde hissederek uyarımı yaptım
"bak, senin bir suçun yok, muhattabım da sen değilsin
ancaaaaak bu kutu benimkinin aynısı
kışt kışt al götür bunu
istemiyorum... 
plus üyeliğe geçmekmi!! 
duymamış olayım"

20 dakika sonra yeni kutu bağlanmış
kumandası sehbada yerini almıştı

akşamın ilerleyen saatlerinde
ses sistemini devreye sokup
cıyır cıyır sesle karşılaşınca
korktum epey aslında
başıma dert aldım koc'a da kızacak diye ama
allahtan çözdüm 2 dakikada...

maç isteyene maç
film isteyene film
CSI isteyene CSI

bizim ev 
salon "Tek"de
hemde son sürat 
kanal listeli dekoderle....

Pazartesi, Aralık 14, 2009

mutlu mesut aileler!!!



pişt pişt sakin ol
sertab la başladım güne
onunla bitireceğim  galiba
sükunete ihtiyacım olacak bu akşam

digiturk gelecek!
en azından ben bekleyeceğim
onların canı isterse teşrif edecekler

1,5 hafta sonra ellerinde kutu olduğunu söyleyip
akşama müsaitsek
allahın izni ile 20TL lik servis ücretlerini almaya geleceklermiş
sadece onu alabilmek için göstermelik kutuda yanlarında olacak tabii

dedim ne 20TLsi..
ama artık yolunu öğrendim
kendisine sesimi çıkarmayıp
digiturk'e yönlendim

efenim siz bizim elit üyemizsiniz
zaten bir sürü şikayet de kaydettirmişsiniz
ne 20TLsi
sakın vermeyin...

akşam harbine 1-2 saat kala
kendime şöle sinirleri alınmış bir ben diliyorum

ev'im



"mumları yaktım
bir ümit önce
aynaya baktım
sürdüm kokular..."

evde tek başına olmanın verdiği huzur melodisiydi bu benim için, 
hemde yıllarca 
sözlerini analiz etmeye kalkarsan 
oturur bunalımlardan bunalım beğenirsin
ama
ritmindedir asıl huzur 
pır pır çırpınan bir huzur hemde

evin yumuşak kokusu 
tanıdık rengi
ve etrafı saran müziğin sesi

dün birazda düzenlemeye giriştim
evin içine renk gelsin istedim
peşimden 3 kişiyide sürükledim

1.5 senedir duvarlara dayalı tabloları
çivilerine yerleştirdim
ev ruhumu bir güzel yansıtsın istedim

Cuma, Aralık 11, 2009

zaman üzerine çeşitleme

okudum
beğendim 
en önemlisi hak verdim 
ayrıca konuyla  da alakalı buldum

harcamaktan haz aldığın zaman,
harcanmış değildir...

Perşembe, Aralık 10, 2009

elinde sıcak simidi



yoldan geçerken durmuştu bir anda
nereden geliyordu,
peki ya nereye varmaya çalışıyordu
hepsi kafasından silinivermişti

arada bir böyle tuhaflıklar yaşıyordu ama
herşeyde olduğu gibi
görmezden gelmek
üzerine yürümekden daha iyi

bunada aldırış etmeden yaşar giderse
ona problem yaratmazdı dimi

felsefesiydi bu

henüzde bir zararını görmemişti 
herhalde!!

bir anda yine dağıldı düşünceleri
zaman mevhumunu boşverdi
sağına soluna bakınıp karar verdi
eve dönmeliydi

sarı sıcak huzuru bulduğu evinde olmalıydı
demli çay,
sıcak simit
evet evet sıcak simit 
köşedeki fırından alıpda geçerse
çayı demleyene kadar soğurmuydu ki


simitler elinde
anahtarı cebinden çıkarmasıyla cep telefonu titredi
baktığında mesajı olduğunu farketti
okuduğunda kelimeleri 
bir elindeki anahtarlara baktı
bir ayağındaki terliklere
mesaj nerede kaldığını sormaktaydı

evden koşarak fırlamasına sebep olan telefonu
otobüse binişini
önden ikinci sırada oturan kadını ve
ondan aldığı bileti
durağına geldiğinde 2 yokuş yürümesi gerektiğini
vardığında, 
kızını ilk gördüğünde 
neler hissedeceğini hayal ettiğini
hepsi düşününce bir bir netleşti

yoktu çaresi

evin kapısında 
elideki sadece karmaşık düşünceleri

karısı en az 1 saatlik mesafe uzağında

kucağında ise yeni doğmuş bebeği



Çarşamba, Aralık 09, 2009

imkansizliklarin en fenasi

zamansızlıkmış anladım...

Salı, Aralık 08, 2009

61 gün önce



dur demişdim gidişe
görünen sonuç iyi olsada
hala devam dikkat etmeye
şimdi ben doğru kontrole...

Pazartesi, Aralık 07, 2009

ilkel yöntemlerle


kardeşim sıkıştırdı beni

ablaaa!!!
fikrim var benim
"çizip çizittirmeyi bıraksan artık derim" 
"nasıl yani!!"

karalıyacağım ki karalar çıksın içimden
"öyle değil yaratsak diyorum beraber"
"tamam nasıl, ne?"
"bırı bırı bırrbır bırıdabırbır"
"hmmm anlaştık"


proje başlatacağız çok yakında
aklıma işlenecek fikirlerde geldi
bu aslında sadece kendimizi tatmin
işden güçden fırsat buldukça bir bir
tam tailor made olacak bizimkisi


bir bekle ve gör daha 
haydi hayırlısı ola

pazar ertesi 09:30



tam tahmin edildiği gibi
cuma akşamından daha yorgun
işlerden daha da sıtkı sıyrılmış
bir ben 

cumartesileri biraz daha dinlenmek lazım sanırsam
pazar günleri arkamızdan atlı koşturuyor zira


masada dinlenme seansları mı düzenlesem
bir koyu filtre kahve ile
geri işlere mi gömülsem


haftanın kalanı gelişinden belli oldu bakalım
akşam eve gidip bir güzel dinlensem
ama işim var :P

Cuma, Aralık 04, 2009

cuma saat 17



kısa haftayı evirdik çevirdik
bir güzel ezip
elimizle ittirdik

haftasonunun getireceklerini planlarken
dinlenme kısmını atlamamalı
da
şimdiden 
bu akşam
yarın sabah 
ve pazar sabah 
hepsini birden doldurdum
neyse sefam olsun
pazartesi acısı çıkar artık napalım...

Perşembe, Aralık 03, 2009

1 şikayet

bu gün şikayet günü oldu...
digiturk yetkili servisini şikayet ediyorum 
şu anda daha ziyade çemkiriyorum


saat 22 de 
18-20 randevusuna
merkezle yaptığım telefon konuşması üzerine döndüler
efenim "gelmiyeceğiz"


tebrik ederim
bende sizi muhattap alamıyacağım
merkez hangi günler için 
keşke yetkinizi elinizden aldırabilsem ama
o kadarına yazıkki gücüm yetmiyor

terapi yaptım

"sihirli kepçe" bakması dahi hoş
yapması nasıl olur acaba...



bizim yaptıklarımız
hep kaçak dövüşüyor
en kolay yoluna kayıyor
ama yinede bizim oluyor
ayrı bir keyif veriyor

sıkılmışdım daha da sıkıldım

gün dönünce işler hafifler sanmışdım
galiba çoğalmış bide...




kalabalık içinde tek başına
şu an yaşadıklarımsa kendi dünyamda


çok eskiden okumuştum bir yerlerde
bu güne dek hak vererek
"en büyük yanlızlıklar kalabalıkda yaşanır" diye

nereden doğdu içime bu his
nasıl etmeli de göndermeli
evde olsam eşofmanlarla
sıcak su kupamda
yok yok böyle düşünmek
daha da sıkıntı verecek

 ------------
"düğün hikayemiz"  attack site olarak bildirilmiş
her sıkıntının altından böyle şeyler çıkıyor işte...

 ------------



Çarşamba, Aralık 02, 2009

yoruldum



sistem aç
aksaklıklarını düzelt
elin ekranda
kulağın telefonda
bir not al
aynı anda başka birşeyi düzelt

bilişimci muamelesi gör
absürt ekranlar için aran
mail at
mail al
birilerini pataklamamak için 
içinden 10 a kadar say.. 

a tabi birde 6 ay süren denetim raporu var
içerik ve zamanlama fiyaskosu

bu kadar mı yorunulur
tatili dinlenmek için değil
ipi koparılmış gibi geçirirsen
ikinci günde öncesinden beter hale 
işte böyle gelinir

bu ayki maaşı 
başlı başına bu gün hak ettim
artık 28 gün tatil yapabilirim...

Salı, Aralık 01, 2009

"kavak"mış gümrük olan bir zamanlar



bayram sakinliğinde
istanbulun uslu maskesi
ona uygun
anadolu kavağı
hani o osmanlının
anadoludaki gümrük kapısı olanı

ilk bakışda
ufak sahil köyü
ama 
canavar kesilmiş restaurant garsonları
sevgiliye
fenerliye
öğrenciye
indirim yapma vaatleriyle bağlama çabaları
tüh vapura mı dönsek
öyle beklesek karmaşası...

keyifli güneş batımı
dalgayla kabararak gelen akşam sefası
ıslak çorapların
aranıp alınan
yün çoraplarla takası

ayakkabılardaki tuz ise
o günün hatırası

Salı, Kasım 24, 2009

yanlızlığın satırları








pastel renklere boyali hayatlar, 
dısarı ulasmak icin cirpinan yureklerin 
kan kırmızı rengini hapseder içinde....

zoraki bastirislarin yarattigi 
gercek disi yansimalar yuzumuzde, 
oldurdukce oldurur yasanmasi gerekli duygulari..

iyi yonunden bak hayata tersden sorgula olumsuzluklari,
yalanin icine surukle butun yasadiklarini

tamam sirf siyah ve beyaz degil yasadiklarimiz
ama
neden bu kadarda yumusatma cabamiz

önce bogulsak siyahin icinde, 
cabalasak, uzansak, geri devrilsek

belki daha da dibe dussek 
daha manali olmazmi bizim icin

sonunda  elde ettigimiz gri.. 
uzerini yapay olarak sivayip olusdurdugumuz 
karadan bozma toz pembemizden

ne olursa olsun guclu olacagim ama yalansiz

zor ise zoru
yanlis ise yanlisi yasayarak... 
ben boyamadan yalan renklere

surdureceğim yasadiklarimi

mutsuzken kendine mutlu taklidi yaptikca aciyacak gulumsemelerin..
rahatla
bastirma
boyama 
ama
kendin icin cabala
olana eyvallah cekip sinirlanma..........

eylül 2003, taa uzaklardan 
hem mekan
hem de zaman...

 
template by suckmylolly.com