Salı, Haziran 29, 2010

baYkuş

bu sabah
bizi 1 baykuş uyandırdı

nasıl çirkin bir ses
gözlerimi açtım
sağa döndüm
Koc'A da uyanmış
dedim baykuş
bilmem yaptı

kafayı kaldırdım ki
bize bakıyor balkondan

2 çift laf etti
baktı baktı
hadi size günaydın der gibi

sonrasına uçtu gitti

Pazar, Haziran 27, 2010

vee

koc'A geldi

Cumartesi, Haziran 26, 2010

kireç duvalar


tüm evin duvarları kireç
evin içinde en çok yaptığımsa
yatıp uzanmak
bolbol da duvarları izlemek

çizgiler pıtırlar
neler neler
bazısı 1 kız
bazısı 1 ev
çiçekler ağaçlar
hep duvarın içinde gizliler

ama 1 buldunmu  içindeki gizi
bırakmaman gerekli
kırpıştırınca gözlerini
o ev oluverir bi anda
yelkenli küçük 1 gemi

fotoğraf annem ve ben
annem genç
ben bidirik
o zamanlarda da duvarlarda
neler görürdüm kim bilir

net hatırlıyorum
babam müfettişdi
6 ay ev 6 ay teftiş

annemin  yanında yatmakdı
en büyük keyfim
bahanemse bayağı ilginç
koca baba kafası girecek diye
ben uyurken odama
sığınırdım annemin yatağına
ama ne mışıl mışıl olurdu
o uykuda

Cuma, Haziran 25, 2010

değişmeyen tek şey değişimmiş...


bütün güncelliğimi yitirmişim
sorsalar sears tower aşağı sears tower yukarı
yol tarifi yaparım gidene
giden arar sorar bulamaz sears towers neresi
ben rezil
o sefil olur
vallahi...

bizim sears olmuş willis
acaba bizim çarşının boyner olması gibi
sears mağzaları da willis mi oldu ki?
ya 1 bilene (google abi gibi) sormalı
yada 6 senenin üzerine gidip
ortalığı tekrar 1 kolaçan etmeli

Perşembe, Haziran 24, 2010

"hav hâv hav"


anne baba yanında tatil
bol sohbetli oluyor tabi
bizim bolumuz
başkasına göre epey sessiz olsa da
aktarılacaklar aktarılıyor
2 arada...

bazısını hatırlıyorum
bazısı pek bi yeni bana

bizim küçük pek bi geç konuşmuş
ama derdini de anlatmakda
üzerine yokmuş...

yolculukdayız 4 ümüz
durmuşuz bir yerlerde
ama nasıl kara sinek
bulut gibi çevremizde

sevmez sarı börtüyü böceği
hatta balığı
rahatsız seninki
çevresinde bir sürü
vız vız vız

minik aklıyla kurmuş düz mantığı
başladı havlamaya
bizim şaşkın bakışlarla
yaptıda bi güzel açıklamayı

"koca kediler korkuyo köpekden
sineklerde korktular ya"

Salı, Haziran 22, 2010

benim babam


benim babamın elinden
her iş gelir...

tadilat
bakım
onarım

atmak istersin
doğduğundan beri seninledir
yeni yeni cici bici şeyler çıkmıştır
elindeki bozulur
atamazsın

yenisinden sağlam
temizinden temiz
baba elinden çıkar
bütün bozuklar kırıklar
sana geri gelir...

kuzunun babası
sevmez öyle şeyleri
bakar anlasada yapası gelmez
bilmem ben der
tadilat işlerini

ama dün koc'A
bozuk sifonu tamir etmiş
bende sevindim oda sevinmiştir

bir formül de geliştirdim
kuzuya aldığımız puzzle ları
baba kız çözdürecem onlara
ki yavaş yavaş gelişsin
kuzu ben kadar olunca
onun babası da
benimkisi gibi
kızının döküklerini
tamir edebilsin

bana not: sifon karo serisi...

Pazartesi, Haziran 21, 2010

ses vereyim


sakin ama sıcak
esintisi bolken duruluveren
1 ben 1de burası...

çocukluğumun tatillerinden nasılda farklı
o zaman kendimi genç sanırken
şimdide biraz fazla mı yaşlanmış hissediyorum
acaba
merak ediyorum

seneye buraya böyle gelemeyeceğim
minik kuzudan 1 kuyruk olacak
puuuff diye sular içine atıp onu
eğleneceğim

ne kadar çok koşturacağım peşinden acaba
hayal bile edemiyorum

meğersem her boydan ne çok çocuk varmış...
ben eskiden sadece bebekleri görürdüm
şimdi her boyu dikkatimi çekiyor
algımda seçicilik tabi
bağıranı ağlayanı
kahkaha atanı
mutlu olanı
en garibi sudan korkanı...

ben denize girince
kuzu en aşağı çöküyor
öylece kümeleniyor
o da korkmaz umarım

Çarşamba, Haziran 16, 2010

kağıt bebeklerim


annemle ben evde yanlız olduğumuzda
beni öğle uykusuna yatırmaya ikna çalışmaları sırasında
söz verirdi bana
kağıttan bebekler yapmaya...

nasıl sevmezdim uyumayı gündüz vakti
hala aynı şekilde sevmem
uyumayı ve günü kaçırmayı
ama kağıt bebeklerin hatrına
uyuyacakmış gibi yatardım yatağa

annem herhalde ayak altından çekilmeme de razı
hiç ses etmezdi ilk yattığımda uyumamama
sonradan bayılır kalırmıydım yatakta
yoksa cin gibi kıpırdaşıp dururmuydum hatırlamam ama
o söz verdiği gibi bebeklerle karşılardı beni
kıymetli kıymetli...

Salı, Haziran 15, 2010

hayrettir


hava 32 derece gözüküyor...
güneş tam tekmil tepede
ısıttıkça ısıtıyor

ama ben bina içerisindeyim
dünden bile daha keyifliyim
artık sadece bana sıcak değil
herkese sıcak...

klimalar açık
güneşden kaçan kaçana
kimse yadırgamıyo 
yanmamı benim
herkes gibiyim

ama enteresan
klimaların çalıştırılmasından mı
çevredekilerinn yakınmasından mı
ben çok bunalmadım bu gün

Pazartesi, Haziran 14, 2010

aloo


damarım tutar benim
illa ulaşmalıyım istediğimde
ordan ararım
burdan zorlarım
çaldırırda çaldırırım icabında


fena biriyim bu konuda
elimde değil kafayı takıyorum 
daha en başta...


bu sefer öyle olmadı ama
aldım telefonu elime 
çevirdim koc'A yı
2 kez çaldı
açıldı bile
ama bi kadın sesi 
"buyrun çun beyin telefonu
ofisde unutmuşda 
nasıl yardımcı olabilirim"

ben zınk kaldım tabi telefonun öbür ucunda
sen yardımcı olamazsın ama
taktire değer çabanda...

akşam geldi koc'A eve
aklına geldi bi anda
"güldüm bu gün gene
ofisde unutmuşum telefonu
arayan oldumu diye sorunca
uslu kuş aradı dedi bana"


eh be koc'A
ben sadece uslu uslu aradım seni
ama
beni bu kimliğimle
hafızaya alarak
sen karıştırmışsın ortalığı
aslında
taa en başında...




not: pek bi hoşuma gitti ama

Perşembe, Haziran 10, 2010

herkesler tembel

readera düşen 1 post bile yok
işimde yok!

Çarşamba, Haziran 09, 2010

kıskançlığım ve ben


peren anlatmış eyüpoğlu ailesini
10 parmakda 20 marifet...

gizliden gizliye kıskanıyorum
özeniyorum elbette
yaratma yetilerini 
sabırlarını
estetik gözlerini
çalışa çalışa edindiklerini

damdan düşer gibi 
bana da pat diye gelmeli
ne boyaları
ne kağıtları hiçbişeyi
ziyan etmeden
yaratabilmeli

keyfle hediye edip
daha güzellerini
yenilerini yapabileceğini bilmeli...

Pazartesi, Haziran 07, 2010

benim haftasonumda


bu haftasonuda geldi geçti...
cumartesi balo vardı
liseden mezun olalı 15 yıl olmuş...
ama ben o sıcakda hazırlan
git bide göbek gezdir 
istemedim gitmedim
kardeşinde 10. yılıymış
bumerang ya
bu hafta da balo için döndü geldi

bu kadar baloya hazırlanacağımı bilseydim
bende giderdim herhalde...

sonra pazar oldu
sar tostu götür sarıya
dön dolan bilkentte
ye ceviz gibi doluları
bırak küçüğü otobüse
hemde
balo ekibinin 40 yıllıklarının içine...

eve gel
çamaşır yıka as yıka as
yorul yat
yuvarlan debelen
kalk git büroya 
saat 9 dan 12 ye
yat uyu ışık altında
sözde kitap okuyacam ya
koc'A gelsin 
sabaha karşı 5.30 da...

Cuma, Haziran 04, 2010

eşeeek


dün cornflex aldım kendime
içinden boyanabilir shrek karakterleri çıkıyormuş
şimdi beyaz bir eşşeğim var
acaba ne renge boyasam

Salı, Haziran 01, 2010

bumerang'ım benim


sarı bir bumerang var hayatımda
pazarları havaşa koyuyorum
cumaya taklalar atarak dönüyor

benim küçük sarı
istanbul-ankara arasını
ev iş arasına çevirecek 
neredeyse...

en küçük bahanede
dönüp geliveriyor
hiç enerjisi bitmeden
aman bitmesin yani

kuzu geldiğinde 
"bak onun için geliyorsun
bundan evvel böyle miydi"
dedirtmeyecek bana
akıllı hareket
kabul etmek gerek

haftasonu sarıyı da yanımıza katıp
kuzu odası baktık
bakmakla kalmadık
aldık aldık

taa 16 temmuzda teslimat
"taa" dememek lazım 
zaman pek bi hızla geçiyor

planlar oturdu iyi kötü
18 haziranda 2 hafta tatil
5 temmuz masa başı
ama sıcaklar ne kadar dayanılır olur 
ben ne kadar daha çalışabilirim
belli değil


biraz sıcak olsun ortalık
bi güneş parlasın
amanın 
bendeki enerji sıfırın altı...

şimdi kapalı hava
pek bi puslu ama
müteşekkirim bu duruma
dualarım hep böyle devamına

 
template by suckmylolly.com